35,2114$% -0.12
36,7666€% -0.05
44,1909£% -0.24
2.966,95%-0,04
2.622,74%1,01
9.724,50%-0,42
Skandal sonrası, tüm yurtta özel hastanelerde bebeğini kaybeden ancak yaptıkları şikayetlere ve ihbarlarına yanıt alamayan acılı aileler İstanbul’da ortaya çıkan çeteye benzer çeteler nedeniyle bebeklerini kaybetmiş olmaktan endişe duyuyor.
Türkiye’yi sarsan skandal yenidoğan bebek çetesi sonrası, gözler diğer özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine çevrildi. İddialara göre, bu çete 19 hastaneyle bağlantılı çalışarak maddi menfaat elde etti. Gaziantep’in yerel haber kaynağı kenthaber27’nin iddiasına göre, yeni doğan bebek ölümlerinin fazla olduğu Gaziantep’te ise son bir ayda meydana gelen 73 bebek ölümüyle ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Şehrin yıllardır Türkiye’de bebek ölümleri oranında üst sıralarda yer aldığı biliniyor. Gaziantep’te cenin dahil ölen 73 bebeğin 32’sinin suriyeli olması, dikkatleri mülteci nüfusunun sağlık hizmetlerine erişimi üzerine çekti. Bu kapsamda, “yenidoğan çetesi” benzeri yapıların Niğde, Sakarya, Kocaeli ve Antalya’da da aynı yöntemlerle haksız kazanç elde ettiği ve bebek ölümlerine neden olduğu yönündeki iddialar araştırılıyor.
KOCAELİ’NDEN İSTANBUL’A NAKİL OLMUŞTU, 40 GÜN SONRA YAŞAMINI YİTİRDİ
Kocaeli’nde yaşayan İbrahim Altan’ın eşi 23 Nisan’da Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’nde erken doğum yaptı.
32 haftalık iken doğan bebek Zümranur Altun burada yemek borusundan ameliyat oldu. Ancak burun delikleri kapalı olduğu için bir ameliyat daha olması gerekti ve 112 aracılığıyla İstanbul’da bulunan Özel F. Hastanesi’ne sevk edildi.
Burada çocuğunun yaklaşık bir ay süren tedavi sürecinde pek çok ihmaller olduğu iddiasında bulunan baba İbrahim Altan, “Son olarak kızımı bir kez daha ameliyat etmek istediler. Bu ameliyatı SGK karşılıyordu. Ben karşı çıktım. Sonraki süreçte de kızım vefat etti. Sorumlular yargılansın” ifadesinde bulundu.
CİMERE’E ŞİKAYET BAŞVURUSU YAPTI
Kızı hayatını kaybetmeden saatler önce baba İbrahim Altan, CİMER’e şikayet başvurusunda bulundu.
Altan başvurusunda, şu ifadelere yer verdi:
Benim çocuğum erken doğum oldu. Prematüre olarak yemek borusundan ameliyat oldu. Sonrasında burun delikleri kapalı olduğu için İstanbul’da bulunan F. Hastanesi’ne sevk edildikten sonra yemek borusundan ameliyat olduğu için beslenme sondası vardı.
F. Hastanesi’nde görevli çocuk doktoru B. E. ilk geldiği gün bilgisiz bir şekilde sondasını çıkardığı için çocuğum bir aydır beslenemiyor. İyi bakılmadığını dile getirdiğimde bizi terslediler.
“FETÖ’DEN ATILMA DOKTOR”
Yalan yanlış bilgilerle, çocuğumuzu emanet ettiğimiz sözde doktor B.E. ‘FETÖ’den atılma doktor. Benim çocuğum böyle insanların elinde kalıyor. Doktor ve hastane yönetiminden şikayetçiyim.
Çocuğum Zümranur Altan için acilen sevk talep ediyorum. Evladımı bilgisiz ve ülkeye ihanet şebekesinin sahte doktoruna bırakmak istemiyorum. Sesimi duyun, evladım zor durumda.
Ancak başvurusundan saatler sonra bebeği Zümranur yaşamını yitirdi.
SAKARYA’DA BEBEĞİ 2 GÜNDE 3 FARKLI HASTANEYE NAKLETTİLER
Sakarya’da yaşayan Kamil Tan isimli yurttaşın bebeği, 28 Kasım 2018’de Adapazarı’nda bulunan Özel B. Hastanesi’nde dünyaya geldi.
Tan’a bebeğinin bir süre kuvözde kalması gerektiği ve bunun rutin bir işlem olduğu ifade edildi.
Tan yaşanan süreci şöyle anlattı:
Bundan yaklaşık 10 saat sonra apar topar yeni doğan yoğun bakım ünitesi olan bir hastaneye nakli yapılmalı’ denilerek Kocaeli Özel A. Hastanesi’ne ambulans ile götürüldü.
O sırada bize ‘Korkacak bir şey yok, rutin işlemler’ denildi. Hastaneye geldiğimizde ise bize ‘çocuğunuz ölmek üzere’ denildi. Özel A. Hastanesi’nde iki gece kaldık.
Doktor tüm gece belirli aralıklarla bebeğin durumunun daha kötüye gittiğini söyleyerek sorunun ciğer gelişmesine bağlı olarak pulmoner hipertansiyon teşhisi konulduğu söylendi.
“BİZDEN YAKLAŞIK 3 BİN 500 TL İSTEDİLER”
Son bir tedavi için umut olmasa da sabah saatlerinde SGK’nın karşılamadığı nitrikoksit gaz tedavisi için bizde yaklaşık 3 bin 500 TL istediler.
Fatura keseceklerini söyleseler de sonrasında kesmediler.
Daha sonra aynı gün ilgili doktor bulunursa operasyon için Özel G.Y. Hastanesi’ne transferi yapıldı. Burada 30 Kasım’da bebeğim birkaç saat sonra öldü. Sonrasında defin işlemlerinin ardından bebeğimin tedavi evraklarını istemek için başhekimin odasına girdiğimde belgeleri alabileceğimi söyledi.
Yanındaki doktor bunun üzerine biraz izin istedi ve 5 dakika sonra odaya tekrar girdiğimde ‘vermiyoruz belgeleri, git kime şikayet edersen et’ tepkisiyle karşılaştım. Sonucunda da bana bir bilgi vermediler.
Ruhsatı iptal edilen hastane sayısı 10’a yükseldi!