35,2367$% -0.02
36,8218€% 0.01
44,2057£% -0.21
2.968,47%0,01
2.622,79%0,01
9.724,50%-0,42
Çevik kuvvet ekipleri adliyede güvenlik önlemleri aldı. İddianamede elebaşı olarak tanımlanan Fırat Sarı’nın da aralarında olduğu sanıklar duruşma salonuna getirildi. 22’si tutuklu toplamda 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması, tutuklu sanık Hemşire Hasan Basri Gök’ün savunmasının alınmasıyla başladı.
Para kazanma uğruna bebeklerin yoğun bakımda ölümlerine neden olmakla suçlanan Yenidoğan Çetesi davasının ikinci gününde sanıklar savunmalarına devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu Hemşire Hasan Basri Gök, bütün hemşirelere epikrize yardım ettiği için para verildiğini itiraf etti. Gök, “Kimse hayrına bir şey yapmıyordu. SGK’dan para almak için yatışlar uzatılıyordu. Fırat Sarı ve İlker Gönen hastaneleri paylaşmıştı.” dedi. Dünkü duruşmada iddianamede elebaşı olarak tanımlanan Fırat Sarı, aylık gelirinin 400 bin lira olduğunu söyledi. Savcılık makamı, doğrudan mağdur olmayanların müdahillik talebinin reddini istedi. Barolar dahil tüm davaya katılma telepleri reddedildi. Duruşmada yalnızca Hemşire Hakan Doğukan Taşçı savunma yaptı. Taşçı, Fırat Sarı’nın hastalara fazla ücret söylediğini ve aradaki komisyonu kendisine aldığını dile getirdi. 9 buçuk saat süren duruşmada çarpıcı ifadeler var. Bugün diğer sanıkların dinlenmesine devam ediliyor. Duruşmadan notları NTV Muhabiri Melike Şahin aktarıyor.
Hasan Basri Gök Mahkeme Başkanı’nın “Hakkında sahtecilik ve örgüt üyesi olmak suçlarından dava açıldı. Savunmanı yapacak mısın?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, suç örgütüne üye olma suçundan açılan dava hakkında, savcılık ve emniyette anlattım. Tekrar anlatmaya gerek yok gözümle gördüğüm bildiğim şeyler. Epikriz değiştirme olayı, hastanın bir egzersiz sistemi vardı, bebeklerin değerlerini girerdik, karşıdaki görevlinin verdiği bilgileri girerdik. Bu sistem savcılıkta var. Reyap, Silivri, Duygu hastanesinde çalıştım. 2019-2021 Reyap Hastanesi’nde çalıştım. Fırat Sarı’nın bir sene kadar normal hemşiresiydim. Son 6 ayda epikrize yardım ettim son zamanlarda da şoförlüğünü yaptım. Özel Reyap hastaneleri tam işletme gibi değildi. Avcılar, Doğa, Birinci, Silivri Kolon Hastanesi, Bağcılar Şafak, TRG Hastanesi gibi hastaneler. Bebek sevklerini Fırat Sarı ve 3 kişi daha yapıyordu. Esenyurt’ta Tıp merkezinde doğan bebek, araya 112 girmeden Fırat Sarı hastaneye sevkini yaptırıyordu. Aileye ise yakında bu hastane var oraya sevkini yapıyoruz diyorlardı.”
Hasan Basri Gök, kimsenin hayrına bir şey yapmadığını savundu. Karşı taraftan gelen notlara göre epikrizleri yazdıklarını iddia eden Hasan Basri Gök, “Dolapta olan fazla ilaçları 3-4 kez sattık. Birini gizli sattık, diğerlerini Fırat Sarı’ya verdik. (Hakan Doğukan Taşçı ile birlikte) Toplam 30-40 bin lira kazandık. Fırat Sarı ve İlker Gönen hastaneleri paylaşmıştı.” Hemşire Hasan Basri Gök, savunmasında hastane ortalamasında aylık 85-90 entübenin dikkat çektiğini iddia ederek “Fırat Sarı bazı hastaların basamak oranlarını düşürmemizi istedi.” ifadesini kullandı.
“Bebeği öldür” diyaloğu sorulan Hemşire Hasan Basri Gök, “Çirkin bir cümle. Bebeğin sürekli kalbi durup geri getiriliyordu o yüzden. Sağlam bebeğin sevki mümkün değil. Çok uzun süre bekletildiği için akciğerleri de kötüleşiyordu. Entübe edip gönderiliyordu.” şeklinde konuştu.Serdar Yüksel’in bebek sevki yapıp karşılığında para aldığını savunan Gök, “Fırat Sarı parayı yollamamı söyledi yolladım. Akciğer ilacının dışında da ilaçların satıldığını söyledi.” dedi.
Hasan Basri Gök, tüm hemşirelerin yaşananları bildiğini itiraf ederek “Ama ne kadar içindeler bilmiyorum. Sümeyye Nur Arslan’ın dosyada usulsüzlük yaptığını görmüşümdür. Doktor Şeyhmus Çelik hep erken çıkar. Hastane yönetimi bilir bir şey demez Doğukan aşağıda olduğu için.” diye konuştu.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi doktor Sare Davutoğlu da duruşma salonuna geldi. Dünkü duruşmada çıkan gerginlik üzerine Gelecek Partisi’nin avukatı salondan çıkarılmıştı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK’den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor.
– Ceza istemleri
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6’şar aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.
Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Öte yandan Yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E’yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.
Bu soruşturma ise devam ediyor…
İstanbul Depremi için tarih verdi! “Her an hazırlıklı olun!”