35,2218$% 0.06
36,8331€% 0.18
44,3806£% 0.15
2.980,36%0,42
2.631,37%0,34
9.755,04%0,31
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmaya, organize suç örgütü elebaşı Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.
Duruşmaya çok sayıda avukat ve basın mensubu da izleyici olarak katıldı.
Pazartesi gününden bu yana 21 sanığın savunmasının alındığı duruşma, iddianamede organize suç örgütünün elebaşı olarak nitelendirilen Fırat Sarı’nın savunmasının alınmasıyla başladı.
“Buraya gelmek çok istedim ama hayata dair pek umudum kalmadı. Hayattan bir beklentim yok artık her şeyi anlatmak istiyorum.
Üniversitede bir yürüyüşe katıldım, bu nedenle 4-5 yıl cezaevinde örgüt üyeliğinden yattım. 16-17 yaşlarında çocukların ölüm orucu yaptığı dönemde bulundum. Örgütü benim kadar iyi kimse bilemez. Daha sonra ayrıştım ve güvenlik güçleriyle görüşmeye başladım. FETÖ dönemine kadar devletle bağlantım vardı.
İnsanı varlık yapan ne kadar değer varsa hepsi üzerimden alındı. Ben bir hiç kaldım.
Zorunlu hizmetimi Esenyurt Devlet Hastanesi’nde yaptım. Esenyurt, İstanbul’un en büyük ilçesi. Esenyurt, İstanbul’un en büyük ilçesi. Orada çok fazla tıp merkezi var. Halkın sosyoekonomik seviyesi düşüktür. Mesela bir gebe, sadece doğum yapacağı zaman, suyu geldiğinde en yakın tıp merkezine gider. Doğum yapan bir annenin bebeğinin ne durumda olacağını kestiremezsiniz. Bebek kötü olunca da bir an önce sevk etmek isterler.
Bir raporla ateşe atıldık. O hastanelerde çalışan binlerce insan işsiz kaldı. Sağlık sistemi sekteye uğradı. Sağlık Bakanlığı ekipleri buradaysa, bizden önce Esenyurt, Beylikdüzü ve Avcılar’daki ölüm oranlarını karşılaştırsınlar. Ben ölüm oranlarının artacağını düşünüyorum.
Yaklaşık 1 aydır haber izlemiyorum. Haber sesi bile benim için bir travma oldu. Artık kendimi insan olarak görmüyorum.
Hayatta tek kurduğum ilişki sevgi ilişkisidir.
CİMER’e ilk şikayet hakkında konuşan Fırat Sarı’nın “CİMER şikayeti yapanı da evladım gibi yanımda taşırdım. Şikayeti yaptıktan sonra da Duygu Hastanesi’nde çalışmaya devam etti. Deniz Korkmaz, Deniz Gezmiş parkası giyerdi, hastane molalarında Mao okurdu. Deniz Korkmaz, ‘Aziz milletim’ diyerek şikayetini yapmış. Ama Deniz böyle bir şey bilmez, o aşırı solcudur. Vatan emniyet ile ilişkisi olduğunu düşünüyorum, Deniz vatan millet kaygısı taşımaz.” dediği öğrenildi.
CİMER’e şikayeti yapan kişi olduğunu söylediği hemşire için ‘korktuklarını’ söyleyen Sarı, “Hemşire (erkek) Deniz Korkmaz’ın bunu siyasi bir eylem olarak yaptığını düşünüyorum. Başka türlü açıklayamıyorum. Biz bu çocuğu örgütten ayrı tutalım diye nasihat ederdik, ya dağa gidecek falan diye korkardık.” dedi.
Hasan Basri Gök (hemşire) ve Hakan Doğukan Taşçı (hemşire), İlker Gönen (doktor) ile aramı bozan kişilerdir. Bu iki çocuk beni sistematik olarak zehirledi.
Hasan Basri Gök, çok ciddiye alınan bir insan değil. Herkesle çok konuşur, kimse de konuşmalarını ciddiye almaz. (‘Basamakları çek’ konuşması) Renginar hemşire, onun dediğini yapacak biri değil. Kendisi çok iyi bir hemşiredir.” dedi.
“Hastane yönetimlerinin beni sıkıştırdığı nokta, hasta sayısının artırılması yönündeydi. Onlar, tıbbi konuları düşünmeyen yöneticiler. Bana sürekli ‘Hasta bul’ derlerdi.”
Yasa dışı bahis operasyonunda 5 şüpheli tutuklandı!