122 yaşındaki Emşe Aslan Osmanlı Dönemini özlemle anlatıyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Irak’ın Musul kentine bağlı Telafer ilçesinde, oğlu ile birlikte yaşayan 122 yaşındaki Emşe Aslan, Osmanlı dönemine duyduğu özlemi ve İngiliz işgalinin acı hatıralarını paylaşıyor. Emşe Aslan, sağlıklı bir şekilde hatırladığı olaylar arasında, Osmanlı’nın son dönemini ve İngilizlerin Irak’a girmesini unutamıyor.

“Osmanlı döneminde çok güvenli, istikrarlı ve güzel bir sosyal hayatımız vardı,“ diyen Emşe Aslan, o dönemdeki huzurlu yaşamı ve yaşadığı dönemin her yönüyle sorunsuz olduğunu belirtiyor. Aslan, 1902 yılında Telafer’de doğmuş ve neredeyse tüm ömrünü bu bölgede geçirmiş.

İngiliz İşgali ve Korku Dolu Anılar

Birinci Dünya Savaşı sırasında, İngiliz askerlerinin Irak’a girmesiyle yaşadığı korku dolu anıları da hala taze. “Atların çektiği top arabalarıyla silahlı İngiliz askerleri kalabalık şekilde ilçe merkezine girdiler. Gençtik ve çok korktuk, onları pencerelerden ve kapı aralıklarından seyrettik.” diyerek, o günlerin korkutucu atmosferini anlatıyor.

İngilizler Telafer’i işgal ettikten sonra, Musul’a ilerleyerek tüm bölgeyi kontrol altına almışlardı. O dönemde zor günler geçiren Aslan, sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da büyük bir korku yaşamış. O, İngiliz askerlerinin kıtlık ve zorlayıcı koşullar yaratan varlıklarını ve geçtikleri yeri nasıl etkilediklerini unutmuyor.

Telafer’deki Kaça Kaç Ayaklanmasını Hatırlıyor

İngiliz işgali sonrası Telafer’deki Türkmenler, bağımsızlık mücadelesine girişmişti. Aslan, Kaça Kaç Ayaklanması’da tanıklık ettiği önemli bir anı hatırlıyor. Ayaklanma, tüm bölgedeki halkın birlikte mücadele etme kararlılığını anlatarak o dönemde büyük bir kıtlık yaşandığını, yiyecek bulmakta zorlandıklarını ve ekmek, hurma hoşafı gibi yiyeceklerle hayatta kaldıklarını ifade ediyor.

Osmanlı Döneminin Unutulmaz Anıları

Osmanlı dönemindeki eski gelenekler ve düğünlerin canlı anılarını da paylaşan Emşe Aslan, o dönemin sosyal yaşamını canlı bir şekilde hatırlıyor. “Düğünler çok güzel olurdu, damat kızı almak için atla gelir, sonra gelini alıp evine götürürdü,” diyerek, gençliğindeki bu mutlu anıları yad ediyor. Kendisinin de aynı gelenekle evlendiğini ve düğününün 3 gün 3 gece sürdüğünü söylüyor. (AA)