35,3764$% 0.1
36,6233€% 0.08
44,1704£% 0.12
3.016,92%0,20
2.652,87%0,11
9.968,48%-0,04
Aklıma ilk gelen yapay zeka hepimizin çocukluktan beri bildiği ve kullandığı hesap makineleridir.
Basit hesap makinesi ve sonraları geliştirilmiş, ayrıntılı işlemler yapan farklı versiyonları..Hesap makinesi nedir; bizim hızlıca ve kolayca yapamadığımız matematik işlemleri, hesaplamaları bir anda yapıp ortaya koyan, işimizi kolaylaştıran bir makine. Bu makineye işlemler yapması öğretilmiştir/ kaydedilmiş böylece doğru sonucun alınması sağlanmıştır.
Hesap makinesi örneğiyle girizgah yapma sebebim “makineye öğretmek” kavramına en basitleştirilmiş haliyle dikkat çekmek içindi.
Şimdi gelelim “makineye öğretmek” ya da uluslararası bilinen genel adıyla “machine learning” kavramına!(sanırım yazılım tam da budur)
Yapay Zeka Aslında…
Yapay zeka ya da (Artificial Intelligence/ AI), biz insanlarin makinalara bazı veriler ve talimatlar yükleyip, bir işlem yapmayı öğretmemizdir.
Verileri/ bilgileri makinaya yüklediğimiz zaman, ona neyi cevaplaması veya yapması gerektiğini de öğretmemiz gerekiyor. Yeterli/ doğru olmayan bir yapay zeka -ürün çıktısı -, yerine göre komik, yerine göre absürt veya tehlikeli olabiliyor.
Sektörel bağlamda irdelersek (tabi hangi sektör olduğu değişkenini de göz önüne alarak) giriş bölümünden yola çıkarak- şöyle genelleme yapabiliriz: Yapay zeka/Artificial Intelligence, ona veri yükleyenlerin zekası kadardır!
Bu nedenle; doğru işlemler ve doğru sonuçlar için iyi niyetli, mümkün olduğunca objektif, etraflıca düşünüp bütüncül bakan, bütüncüllük esasına göre araştıran, doğru organik zekaya, yani doğru insana ihtiyaç vardır. En azından günümüzde, bulunduğumuz noktada bu hala böyledir.
Doğru bilgi; topluma, yani insana faydalı olan bilgiler, sadece insancıl (hümanistik), kalbi ve zihniyeti doğru insanlarca üretilir veya keşfedilir.
İnsanı “tüketici” diye niteleyen bakış açısı, yazılım üretirken- sektörel kullanımda aşırı maddi kazanç ve firma odaklı olur. Bu döngü son tahlilde sürdürülebilir değildir. Bu arada söylemeden edemem, insan “tüketici” değil kullanıcıdır!..
Yediğimiz besinleri tüketmeyiz, bedenimizde öğüterek ve sindirerek, yaşamsal devamlılığımız için Kullanırız..Giysilerimizi ısınmak, örtünmek vs. için Kullanırız!..Evlerimizi barınmak için, yaşamak için “tüketmeyiz” kullanırız!.. Yazılımları da hayatı kolaylaştırmak için kullanırız. Zaten dikkatinizi çeksin diye belirtiyorum insanlara “yazılım kullanıcısı” denirken nedense ekmek aldıklarında “tüketici” deniyor. Bu durumda adeta ekmek alınmaması, yenilip bitirilmemesi gereken bir madde ve biz onu alıp yediğimizde “tüketmiş” oluyoruz (“ekmek” burada besin maddelerini genel olarak temsil ediyor). Bu “Tüketici” kavramını bir düşünün derim.
Evet günümüzde perspektifi oldukça genişleyen bir yapay zeka olgusuyla karşı karşıyayız.
Yapay zeka başlangıç noktasında, işlemleri hızlandırmak, hayatı kolaylaştırmak için kullanılmaya başlamış bir teknoloji idi. Günümüzde yapay zeka pek çok alana girdi, bugün daha kreatif ve estetik amaçlı da kullanılıyor. Yapay zekanın kullanıldığı alanlar içerisinde makale ve blog yazısı yazdırmak bile var. Ayrıca tema bilgisi verilip, görsel ürünler bile oluşturuluyor (bunlara sanat eseri demek içimden gelmedi). Siz de denemek için bu uygulamalara girip, tema ismi verip, sorulan bilgileri ekleyip çıkan sonuçlara bir göz atıp yorumlayabilirsiniz.
Yorumlu özet:
Sektörel bazda ve hayatın her alanında, aslında her şey, biz insanlar ve diğer canlı dostlarımız için vardır. Bu prensipten yola çıkarsak “Yapay Zeka” da bizim hayrımıza olması gereklidir. Yani; hem hümanistik yaklaşımla üretilmeli, düzenlenmeli ve hem de bu anlamda Doğru kullanılmalıdır. Aksi takdirde insanlığın “sürdürülebilirliğinden” söz edemeyiz!
Sizce? Yorumlarını bekliyorum… yeni bir yazıda görüşmek üzere…
Not: Yapay zeka hakkında istişare edip teknik bilgi edindiğim E. Feride Hamid’e teşekkür ederim.
Cennette Cinsellik ve Huri Meselesi