21 yaşında sağlıklı bir kadının 60 saniyede değişen yaşamı!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

O dönemde 21 yaşında olan Tina, “Sadece bir dakika süren kısa bir baş ağrısı yaşadım. Oturdum ve telefon ekranımı kaydırarak açamadığımı fark ettim” dedi.

Kendisi de paramedik olan arkadaşı hemen bir şeylerin yolunda gitmediğini fark etti. Tina’dan gülümsemesini istedi, ancak yüzünü hareket ettiremiyordu. Ayağa kalkmaya çalıştığında ise sadece iki adım attıktan sonra yere yığıldı. Vücudu tepki vermiyor, ne konuşabiliyor ne de hareket edebiliyordu.

Tina yaşadıklarını şöyle anlattı: “Yerde yatarken tamamen bilinçliydim, ancak hiçbir şey yapamıyordum. Kusmaya başladım.” Arkadaşı hemen ailesini arayıp ambulans çağırdı.

Paramedikler olay yerine geldiğinde, Tina’nın arkadaşı herhangi bir uyuşturucu madde kullanmadığını belirtmesine rağmen, ilk olarak aşırı doz şüphesiyle yaklaştılar. Ancak hastaneye gidiş yolunda Tina’nın durumu daha da kötüleşti ve bilincini kaybetti.

Hastanede yapılan BT taraması, beyninde ciddi bir kanama olduğunu ortaya çıkardı ve acil olarak yoğun bakıma kaldırıldı. Doktorlar ailesine, Tina’nın hayatta kalamayabileceğini ve kurtulsa bile kalıcı hasarlarla yaşayacağını söyledi.

Tina beş gün boyunca bilincini kaybetmiş halde kaldı, on gün boyunca yoğun bakımda tutuldu ve toplamda yedi ay hastanede tedavi gördü. Hayatını kurtarmak için beyin omurilik sıvısını boşaltan bir dren takıldı, ancak beyin sapındaki kanama çok yaygın olduğu için ameliyat mümkün olmadı.

“Üç aydan uzun bir süre beslenme tüpüne bağımlı yaşadım ve yıllar boyunca çeşitli prosedürlerden geçtim. Bunlar arasında bir talamotomi (beyindeki belirli bir bölgenin cerrahi olarak çıkarılması), yüz siniri ve kas transferleri ile sol gözüm için birçok ameliyat vardı” dedi.

“Hayatta kalmak yetmiyordu, yeniden yaşamayı öğrenmek zorundaydım.”

Tina’nın felç geçirmesi fiziksel olarak ciddi etkiler bıraktı. Vücudunun bir tarafı tamamen felç oldu ve konuşma, yemek yeme ya da yardımsız hareket etme yetisini kaybetti. Sürekli bir yorgunluk haliyle mücadele etmek zorunda kaldı ve sağ tarafında nadir görülen bir titreme gelişti. Bu titreme, su içmek gibi basit günlük aktiviteleri bile imkânsız hale getirdi. Tekrar bağımsız olabilmek için temel hareketleri ve gücünü yeniden kazanmak zorundaydı.

2016 yılında geçirdiği felcin duygusal etkileri de en az fiziksel etkileri kadar yıkıcıydı. Bir zamanlar enerjik ve sağlıklı bir paramedik olan Tina için eski haliyle şimdiki durumu arasındaki fark çok büyük ve zorlayıcıydı. “Paramediklik yaptıktan sonra doktor olmayı hayal ediyordum” diyen Tina, felcin hayatının seyrini değiştirdiğini belirtti.

“En zor olanı, rehabilitasyonun ömür boyu süreceğini kabul etmekti.”

Tina başlangıçta iki yıl içinde tamamen iyileşebileceğini düşünüyordu, ancak neredeyse on yıl geçmesine rağmen hâlâ felcin etkilerini yenmek için mücadele ediyor.

Yaşadığı bir diğer zorluk ise toplum içinde maruz kaldığı “rahatsız edici bakışlar” ve “incitici yorumlar” oldu. “Bazen bana tuhaf tuhaf bakıyorlar ve kendimi toplumdan dışlanmış hissediyorum. İnsanlar benimle doğrudan konuşmaktan kaçınıyor ya da dış görünüşüm nedeniyle anlayamayacağımı düşünüyorlar” diye açıkladı.

“Ancak felç geçiren insanlar da herkes gibi muamele görmek istiyor. Evet, tekerlekli sandalye kullanıyorum ve konuşmam zor, ama yine de anlamlı iletişim kurabilir ve ilişkiler sürdürebilirim.”

Tüm zorluklara rağmen Tina, bugüne kadar ne kadar ilerleme kaydettiğiyle gurur duyuyor. İyileşme sürecinde spor salonu antrenmanları, yüzme, bisiklet sürme gibi fiziksel aktivitelerle gücünü ve hareket kabiliyetini yeniden kazanmaya çalıştı. Bazı doktorlar ve toplumdaki bazı insanlar onun tekrar toparlanamayacağını düşünse de, Tina sürekli çabalayarak gelişimini sürdürdü.

Hikâyesini TikTok ve Instagram üzerinden paylaşmak, onun iyileşme sürecinde önemli bir rol oynadı. Aynı zamanda, kendi mücadeleleriyle başa çıkan diğer insanlara da ilham kaynağı oldu.