38,0491$% 0.04
43,3683€% 0.2
50,1965£% 0.66
3.927,86%-0,78
3.208,92%-0,87
9.469,51%0,94
Yıllardır izleyicleri ekran başına kilitleyen ve tekrar tekrar izleyerek adete bir bağımlılığa dönüştürdüğümüz bu diziler, karakter derinlikleri ve güçlü senaryolarıyla da hafızalara kazındı. Zamanla nostaljik bir hâl alan bu yapımlar, dönemin ruhunu yansıtarak bugün bile izlenmeye devam ediyor.
Halit Ziya Uşaklıgil’in klasikleşmiş romanından uyarlanan Aşk-ı Memnu, 2008 yılında yayımlanmaya başlamış ve Türk televizyon tarihine damgasını vurmuş bir dizi olarak hafızalarda yer etmiştir.
Bihter Ziyagil’in dram dolu hikayesi, izleyicilerin bir sonraki bölümü sabırsızlıkla beklemesine neden olmuştur. Hem izleyiciden tam not almış hem de birçok eleştirinin hedefi olmuştur.
Hala ekranlarda tekrar yayımlanan bu dizi, yıllar geçse de etkisini kaybetmemiştir. Bihter’in ölüm tarihi olan 24 Haziran’da anılmaya devam edilmesi de bunun bir göstergesidir.
Ezel, çoğu izleyiciye göre Türk televizyonunun en kaliteli yapımlarından biri olarak kabul edilmektedir. 20th Century Fox’un senaryo haklarını satın aldığı ve Cannes’dan ödülle döndüğü bu dizi, her bölümüyle sinematik bir deneyim sunmaktadır.
Ömer’in sade ve huzurlu hayatı, bir anda cinayet suçlamasıyla hapsi boylamasıyla altüst olur. Hapiste tanıştığı Ramiz Dayı ise, ona ikinci bir baba gibi yaklaşır. Hikaye, intikam, ihanet ve aşk temalarıyla izleyiciyi derinden etkiler.
2007 yapımı Kavak Yelleri, yönetmenliğini Jale İncekol, Kerem Çakıroğlu ve Taner Elhan’ın üstlendiği bir gençlik dizisidir. Eğlenceli karakterleri, gençlerin hayatlarına dair gerçekçi bir anlatımla dikkatleri üzerine çekmiştir.
Aslı, Efe, Mine ve Deniz’in hayatındaki aşk, arkadaşlık ve mücadeleler, izleyiciyi her bölümde ekran başına kilitlemiştir. Özellikle kırsal bir kasabada geçen dizi, gençlik yıllarının tüm coşkusunu ve heyecanını ekrana taşımıştır. Aslı ve Efe arasındaki aşk hikayesi ise, dizinin en dikkat çeken noktasını oluşturmuştur.
2010 yılında sona eren Yaprak Dökümü, üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen hala sosyal medyada sıkça konuşuluyor ve kesitleri paylaşılmaya devam ediliyor. 2006 yılında Kanal D’de yayımlanmaya başlayan ve 5 sezon süren bu dizi, Türk televizyonunun en çok izlenen yapımlarından biriydi. Ailenin dramını etkileyici bir şekilde ekrana taşıyan Yaprak Dökümü, izleyicileri derinden etkileyen bir hikaye sundu.
Dizinin en önemli simgelerinden biri, geniş bir ağacın temsiliyle ailenin birliğini anlatmasıydı. Her bölümün açılışında ağacın dalından bir yaprak düşer ve boşlukta savrulurdu. Bu düşen yapraklar, dizinin baş karakteri Ali Rıza Bey’in çocuklarıyla olan ilişkisini simgeliyordu. Ali Rıza Bey, geleneksel aile yapısını savunsa da çocukları, onun istediği yaşam tarzından ve değerlerden giderek uzaklaştılar.
2004-2009 yılları arasında yayımlanan Avrupa Yakası, Gülse Birsel’in imzasını taşıyan ve Türk televizyonlarının en unutulmaz sitcom dizilerinden biri olmuştur. 11 Şubat 2004 tarihinde ilk bölümüyle izleyicileri selamlayan dizi, 24 Haziran 2009’da büyük bir finalle ekranlara veda etti. Avrupa Yakası, sadece dönemin en çok izlenen yapımlarından biri olmakla kalmadı, aynı zamanda Türk televizyonlarında yapılan en kaliteli dizilerden biri olarak hafızalara kazındı.
2004-2007 yılları arasında yayımlanan Yabancı Damat, Türk ve Yunan kültürlerinin çatışması ve uyumunu konu alarak izleyicilere keyifli bir seyir deneyimi sunmuştu. Aradan yıllar geçmesine rağmen, bu dizi hala izlenmeye devam ediyor ve izleyenlere eski günleri hatırlatıyor.
Dizinin oyuncu kadrosu, adeta bir şampiyonlar ligi gibiydi. İzlerken, bu karakterlerin bir dizi içinde değil, gerçek hayatta yaşantılarını izliyormuşuz gibi bir hisse kapılıyoruz. Her oyuncu, rolünü öylesine içten ve gerçekçi bir şekilde canlandırmış ki, izleyenlerin diziye olan ilgisi hiç azalmıyor. Yabancı Damat, Yunan bir erkek ile Türk bir kızın aşkı etrafında şekillenen bir hikayeyi anlatıyor
Leyla ile Mecnun, IMDD’nin, tüm zamanların en çok beğenilen TV dizileri arasında yer alarak bu prestijli listeye girmeyi başarmış bir yapım. Spartacus’ün ilk 50 arasında yer almaması, birçok izleyiciyi şaşkınlığa uğratırken, Leyla ile Mecnun’un listede yer alması ise Türk televizyon dizileri için önemli bir başarıydı.
2011-2014 yılları arasında yayımlanan bu dizi, absürd mizahı ve derin felsefi temalarıyla adından söz ettirmiştir. Mecnun’un sadece Leyla’ya duyduğu aşkı değil, aynı zamanda içsel bir yolculuğa çıkma ve kendini keşfetme çabası, dizinin en güçlü yönlerinden biri olmuştur. Leyla ile Mecnun, dünya çapında takdir gören bir yapım olarak Türk televizyon tarihine de damgasını vurmuştur.
Poyraz, hayatındaki her şeyi kaybetmiş, dibe vurmuş bir adamdır. Ailesini, mesleğini ve oğlunu yitirdikten sonra, kayınpederi Ünsal’dan oğlunu almak için çaresizce bir çözüm arar. Eski amiri Mümtaz, ona mafya babası Bahri Umman’ın yanında çalışmayı ve ona bilgi sağlamayı önerir.
Poyraz, bu teklifi kabul etmek zorunda kalır. Bu arada Ayşegül adında bir kızla tanışan Poyraz, ona aşık olur. Fakat Ayşegül, Poyraz’ın patronu Bahri Umman’ın kızıdır ve Poyraz bu gerçeği Ayşegül’den gizlemek zorundadır. Aşk ve nefret, dostluk ve düşmanlık, iyilik ve kötülük arasında sıkışmış bu iki yaralı insanın hikayesi, her adımda imkansızlıkla yüzleşir.
Hamdi Alkan, ‘Kızılcık Şerbeti’ Kadrosunda!