38,1588$% 0.3
43,6101€% 1.61
50,0663£% 1.39
3.957,73%2,27
3.236,86%1,97
9.380,95%0,45
Mola Haber Özel Röportaj
Türkiye’nin 550 milyon çiftlik üretim kapasitesi ve 380 milyon çift ayakkabı ihracatına rağmen, çakma ayakkabı üretiminin sektöre yıllık 1 milyar dolar zarar verdiğini vurgulayan İçten, “Bu sorunu çözmek için Şubat’ta Bakanlıkla çalıştay düzenledik. Haksız rekabetin önlenmesi için gümrük denetimleri ve yaptırımlar artırılacak” dedi.
TASD Başkanı Berke İçten, yabancı markaların Türkiye’de üretim yapması gerektiğinin altını çizdi.
TASD Başkanı Berke İçten, MOLAHABER’e konuştu: “2025’te Toparlanma İçin Acil Önlem Şart!
Türk ayakkabı sektörü 550 milyon çiftlik üretim kapasitesiyle dünyanın 6ıncı büyük üretim merkezi. Aynı zamanda Türkiye üretim olarak Avrupa’nın en büyük kapasitesine sahip ve yaklaşık 380 milyon çiftlik ihracatla dünyanın 4üncü büyük ihracatçısı konumunda. 2024 yılında, sektörde yaşanan zorluklara rağmen deri ve deri mamülleri ihracatının 1,5 milyar dolar seviyesini aştı. Bu başarı, özellikle sektörün katma değerli ürün üretme konusundaki başarısını vurguluyor. TASD (Türkiye Ayakkabıcı Sanayicileri Derneği) Başkanı Berke İçten, 2024 yılı ihracatındaki düşüşlere rağmen, 2025 yılında daha güçlü bir performans hedeflediklerini ifade etti.
İçten, “2024 yılında küresel ekonomilerdeki yavaşlama, gerekse yüksek enflasyonla mücadele politikalarımız doğrultusunda ihracatta kayıp yaşadığımız bir yıl olarak geride kaldı. 1.1 milyar dolarlık bir ayakkabı ihracat gerçekleştirdik. Yaklaşık 76 milyon çifte varan ayakkabı ithalatı 2024’te gerçekleşti. 2020-22 yıllarına baktığımızda bunun 25-26 milyon çiftler düzeyinde seyrettiğini gördük. Ama geçtiğimiz yıl bu rakam 76 milyon çifte maalesef ulaşmış oldu. Ayakkabı sektörü olarak 2024’te ilk defa uzun yıllardan sonra dış ticaret açığı verdik. 2023’te 147 milyon dolar civarında açığımız varken 2024’te bu açığımız 550 milyon dolara yükseldi. Ticaret Bakanlığı geçtiğimiz yılbaşında, ayakkabı sektörünü koruma kalkanı içine alarak gümrük vergisinde 10 puanlık artış yaptı. İthal ayakkabıları frenleyebilmek, yavaşlatabilmek adına. Tabi bizim için şu anda önemli olan para politikaları..Döviz kuru önemli faktör bizim açımızdan.. Bizim üretim ve ihracat noktasında bir an önce önlemler almamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Ham maddeye erişimimiz Asyalı rakiplerimiz ile eşitlenmeli!”
TASD Başkanı İçten, hammaddeye erişimin bir an önce çözülmesi gerektiğinin altını çizerken, bazı ham maddelere Asyalı rakipler gibi kolay ve uygun fiyata erişilemediğinin söyledi. İçten, “Deri ayakkabı tarafında Türkiye çok güçlü. Masadaki rakiplerimiz İspanya, İtalya ve Portekiz gibi ülkelerle fiyat anlamında rekabet edebiliyoruz. Çin, Vietnam, Endonezya ile de rekabet edebilir noktaya gelmemiz gerekiyor. Özellikle pandemi ile birlikte artan spor ayakkabı kullanımı çok yoğun. Bu ayakkabıları Türkiye’de üretebiliyor seviyeye gelmemiz lazım. Türkiye’de üretim noktasında global markalar ile görüşüyoruz. Türkiye’deki yerli üreticilerle bu markaları eşleştirmeye çalışıyoruz ve aynı zamanda üretim yapmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Diğer taraftan da devletimizin bu alandaki yatırımları desteklemesi, teşvik etmesi ve burada global markaların üretime yol açması ile ilgili de görüşmelerimizi devam ettiriyoruz.” şeklinde konuştu.
TASD Başkanı İçten, Trump yönetimiyle birlikte başlayan ticaret savaşları ve Çin’e uygulanan yaptırımlar dolayısıyla markalarında aslında Çin haricinde başka lokasyonda daha üretim yapmaya ihtiyaçlarının olduğunu fark etmelerine yol açtığının altını çizdi. Bu noktada Türkiye önemli bir lokasyon. İçten, “Bizim bakanlıktan isteğimiz.. evet döviz kuru yatay seyrediyor kontrol altında tutuluyor TL’nin değerli olduğu bir süreçteyiz.. En azından ham maddeye erişimimizi bizim Asyalı rakiplerimizle eşitleyin. Yan sanayi desteklenecekse başka türlü teşviklerle desteklenmesi gerekir. Bu SSK indirimi mi olur enerji indirimi mi olur, yatırım teşviki mi olur yani bizlerin maliyetini arttıracak şekilde değil tam tersine azaltacak şekilde eşitlenirse yan sanayi ve ara mamulün desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
TASD Başkanı Berke İçten, sektördeki diğer büyük sorunlardan biri olan çakma ayakkabı üretimi ve ticareti konusunda da açıklamalarda bulundu. Yabancı markaların Türkiye’de üretim yapmayı tercih etmeleri gerektiğini belirten İçten, “Çakma ayakkabılar sektöre 1 milyar dolarlık bir kayıp yaşatıyor. Bu sorunun çözülmesi için geçen Şubat ayında bir çalıştay düzenledik ve Bakanlıkla birlikte bir yol haritası belirledik. Haksız rekabetin önlenmesi için devletimizin ilgili birimlerinin çalışmaları hızlandırılacaktır,” dedi
İçten, “Bizim hesaplamalarımıza göre yaklaşık yıllık 1 milyar dolara yakın devletimizin çakma ayakkabı konusunda vergisel kaybının olduğunu değerlendiriyoruz. 1 milyar dolar çok ciddi bir rakam. yaklaşık 200 milyon çiftlere varan bir üretimin gerçekleştiğini burada tahmin ediyoruz. Ekonomik imkanları olan vatandaşlar zaten markanın orijinalini alıyor ekonomik imkanı olmayan vatandaşlar da yerli bir marka ürün almak yerine o markaların sahtelerini tercih ettiğini görüyoruz. Bu da yerli üreticileri yerli markaların kayıtlı çalışan firmaları özellikle çok ciddi anlamda haksız rekabetle karşı karşıya bırakıyor. Özellikle sosyal medyada hiçbir denetime tabi olmadan bu tarz ürünlerin hemen hemen kolaylıkla her ortamda erişilebilir ve ulaşılabilir olduğunu görüyoruz.
“Kargo firmaları bu ürünleri ülkenin her yerine taşıyor, perakende son derece rahat bir şekilde satılıyor dolayısıyla merdiven altı diye tabir ettiğimiz herhangi bir maliye kaydı olmayan atölyelerde bu tarz ürünler üretiliyor ve çalışanların herhangi bir sosyal güvenceleri yok. Yapılan ürünlerin üzerinde herhangi bir test yok. Ürün güvenliği açısından, halk sağlığı açısından, tüketici sağlığı açısından ne gibi riskler barındırıyor bilinmiyor. Diğer taraftan devlete 1 kuruş vergi verilmeden haksız rekabet ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu durumun denetimini çok kısa zaman içerisinde bir torba kanunda yapacağı değişiklikler çözmesini biz bekliyoruz..”
2025 yılına yönelik ayakkabı sektörünün beklentilerini paylaşan İçten, devletin sektör destekleri ile ilgili açıklamalarının çok değerli olduğunu söyledi. Özellikle çalışan başına 2500 TL’lik destek, sektördeki iş gücü maliyetlerinin azaltılması ve üretimin artırılması noktasında büyük önem taşıyor. İçten, “Bu tür destekler, sektördeki iş gücünü teşvik etmek ve 2025 yılı için daha dengeli bir yıl geçirmek için çok önemli bir adım,” şeklinde konuştu.
İçten, bu artışta ithal ayakkabıların ucuzluğunu ve döviz kuru dalgalanmalarını kritik faktörler olarak gösterdi. Ticaret Bakanlığı’nın ithalatı frenlemek için getirdiği %10’luk ek gümrük vergisinin tek başına yetersiz kaldığını belirten İçten, “Para politikaları ve kur istikrarı olmadan üretim maliyetlerini düşüremeyiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 2025’te ihracatta yeniden yükseliş hedeflediğini söyleyen TASD Başkanı, yerli üretimin önündeki en büyük engelin maliyetler olduğunu vurguladı:
Mola Haber Notu:
Yerli üretimi desteklemek için #YerliAyakkabıAl etiketiyle kampanya başlatan sivil toplum kuruluşlarına destek artıyor. Sektörün 2025 yol haritasını ve son gelişmeleri MOLAHABER’den takip edebilirsiniz.
Bu haber, Mola Haber editörleri tarafından özgün olarak hazırlanmıştır. Alıntı yapıldığında kaynak gösterilmesi gerekmektedir. Gelişmeler anlık olarak takip edilmekte olup, güncellemeler sitemizden paylaşılacaktır.
Kayıp Mimar Ece Gürel’in eşinden dikkat çeken sözler..