35,2507$% -0.02
36,7765€% -0.07
44,2038£% -0.21
2.966,36%-0,05
2.623,40%0,04
9.724,50%-0,42
22 Aralık 2024 Pazar
NEDEN YARATILDIM? NE YAPARSAM HAYATIM ANLAMLI OLUR?
Erzurum'da çığ faciası: 16 yaşındaki sporcudan acı haber geldi!
Borsa günü düşüşle tamamladı!
Kendimizi Bilme Yanılgısı ve Bilgi Çağında Savrulma Riski
Gazeteci Özlem Gürses gözaltına alındı!
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi bölümünde görev yapan Doç. Dr. M.T.K hakkında ameliyat öncesi ve sonrasında hastalardan para talep ettiği şikayetleri üzerine soruşturma başlatıldı.
Diyarbakır başsavcılığınca başlatılan soruşturmada müştekilerin ifadeleri doğrultusunda banka hesap hareketleri tespit edilen doktor polislerce gözaltına alındı.
M.T.K’nın evinde ve aracında yapılan aramada el yazısıyla tuttuğu hasta bilgisi ve para değeri yazılı çok sayıda not kağıdı ile üç ajanda bulundu.
Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen M.T.K. çıkarıldığı nöbetçi mahkemece ‘icbar suretiyle irtikap’ (kamu görevlisinin karşı tarafı baskı altına alarak yarar sağlaması) suçlamasıyla tutuklandı.
(AA)
Torbalı’da yaşayan 1 yaşındaki İkbal K.’ye 18 günlükken spinal müsküler atrofi (SMA) Tip 1 teşhisi kondu. İkbal bebeğin tek şansı olan zolgensma tedavisi için gereken 1 milyon 819 bin dolar için ise valilik onaylı kampanya hesabı oluşturuldu. Vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları da bu kampanyaya destek olurken, İkbal bebeğin babası Umut Kardeş’in gece kulüplerindeki videoları ortaya çıkmıştı.
Umut Kardeş’in gece kulüplerinde özel masalar ayırttığı, içki şişeleri açtırıp çalışanlara para saçtığı anların görüntüleri sosyal medyada da yayılınca vatandaşlar tarafından büyük tepki görmüştü.
Umut Kardeş, tepkilerin ardından sosyal medyada yayımladığı videoda, “Hepiniz beni suçladınız, paraları orda burada yiyor, diye. Hesabı açın bakın, ben bir kuruş para yemiş miyim? Elden verip de dekont göndermediğim bir kişi gelip bana, ‘dekontum gelmedi’… Valiliğe her zaman götürdüğüm dokümanlar ortada. Gelen de belli giden de belli. Ben eşimi buradan kovmadım. 6 ay değil, 2 ay bile olmadı orada. Kavga edip gitmedi. Kardeşiyle beraber gülerek gitti, ondan sonra bir şeyler öğrendim evime gelmesini istemedim. Bir de bunun geçmişi de var. Bizi bilenler biliyor, neden tartıştığımı, neden istemediğimi. Kimse benim hakkımı ödeyemez. Benim kızım için neler yaptığımı gören gördü. Ben bu saatten sonra bu dünyada yokum ama hakkım hiçbirinize helal değil” ifadelerini kullanıp daha sonra araç içerisinde tabanca ile başına ateş etti.
Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan şahıs, buradaki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Spinal Müsküler Atrofi (SMA) son zamanlada adını sıkça duyduğumuz nadir görülen genetik bir hastalık. SMA, merkezi sinir sistemini ve iskelet kas sistemini etkileyen kalıtsal bir nöron hastalığıdır.
Gazze’deki soykırım, Lübnan’daki kırılgan ateşkes ve Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin ardından gözler İran’a çevrildi. İran dini lideri Ali Hamaney yaptığı açıklamada, İran’ın vekil güçlerle hareket etmediğini ve onlara ihtiyaç duymadığını açıkladı. “İslam Cumhuriyeti’nin bir vekil gücü yok. Yemen savaşıyor çünkü inançları var, Hizbullah savaşıyor çünkü inancın gücü onları sahaya çekiyor. Hamas savaşıyor çünkü inançları onları buna itiyor. Onlar bizim vekilimiz olarak hareket etmiyorlar. ABD bizim vekil güçlerimizi kaybettiğimizi söyleyip duruyor. Eğer bir gün harekete geçmek istersek, bizim vekil bir güce ihtiyacımız yok.” şeklinde konuştu.
“Suriye’de yeni bir muhalif devrimin doğabileceğini ifade eden Hamaney, “Suriye’de güçlü ve onurlu bir hareketin ortaya çıkacağını öngörüyoruz. Çünkü bugün Suriyeli gençlerin kaybedecek bir şeyleri kalmadı. Okulları, üniversiteleri, evleri ve sokakları güvende değil. Bu yüzden kararlılıkla harekete geçip, güvensizliğin mimarlarına karşı durarak onlara galip gelmeliler” dedi.
Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından Beşşar Esad’ın en yakınındaki isimlere bile haber vermeden Rusya’ya kaçtığı ortaya çıkmıştı. AFP haber ajansına konuşan iki kaynağa göre Hmeymim’deki Rus askeri havaalanından Moskova’ya kaçan devrik lidere, Genel Sekreteri Mansur Azzam ve ekonomi danışmanı Yaser İbrahim eşlik ediyordu. Şam’ı savunmakla görevli Dördüncü Tümen Komutanı Mahir Esad bu planlardan haberdar değildi.
Esad’ın Rusya’ya kaçtığı resmi olarak doğrulandıktan sonra gözler acımasız kardeş Mahir Esad’a çevrildi. Suriye’de yönetimi ele geçiren ve Fransa’nın hakkında tutuklama emri çıkardığı Mahir Esad bir anda hayalet gibi ortadan yok olmuştu.
Anadolu Ajansı (AA) ekipleri, Suriye’de 61 yılın ardından devrilen Baas rejiminden kalma askeri teçhizatın bulunduğu Deyrizor Askeri Havaalanı’nı görüntüledi.
Rejim güçlerinin terk ettiği Deyrizor Havaalanı’nın girişinde devrik lider Beşşar Esed’in fotoğrafının olduğu anıt yer alıyor. Havaalanında bazıları hasar alan tank, helikopter ve askeri uçaklar ile uçaklarda kullanılan mühimmatlar bulunuyor.Rejim askerlerinin gözetim kulesi olarak kullandığı düşünülen yapının da yer aldığı havaalanındaki ofislerde çeşitli resmi evrakların dağınık şekilde bırakıldığı görülüyor.
2025’te uygulanacak asgari ücret rakamını belirleme çalışmalarında sona yaklaşıldı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun, salı veya çarşamba günü yapacağı toplantıda yeni asgari ücreti belirlemesi bekleniyor.
Doğrudan 7 milyondan fazla çalışanı, dolaylı olarak ise toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç devam ediyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde ilk toplantısını 10 Aralık’ta, ikinci toplantısını 16 Aralık’ta, üçüncü toplantısını ise 19 Aralık’ta yapan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, dördüncü toplantısını bu hafta gerçekleştirecek.
Salı veya çarşamba günü yapılacak son toplantıda, Komisyonun yeni asgari ücret rakamını belirlemesi bekleniyor.
TÜRK-İŞ’in mevcutta net 17 bin 2 lira olarak uygulanan asgari ücrete, önce yüzde 45 oranında enflasyon zammı uygulanması, ardından ortaya çıkacak rakama yüzde 20 refah payı eklenmesi talebinin ardından, gözler işverenin teklifine çevrildi.
Asgari ücret işveren desteğinin bu yıl da artarak devam etmesini isteyen işveren tarafının, TÜRK-İŞ’in 29 bin 583 lirayı bulan talebine sıcak bakmadığı öğrenildi. Pazarlık sürecinde hükümetin yaklaşımı kritik öneme sahip olacak.
TÜRK-İŞ’in zam talebi yüzde 74’lük artışa karşılık gelirken, kamuoyunda konuşulan bazı zam senaryoları dikkate alındığında, yeni asgari ücret için ortaya çıkan tahmini rakamlar yaklaşık olarak şöyle:
“Yüzde 30 zamla net 22 bin 103 lira
Yüzde 35 zamla net 22 bin 953 lira
Yüzde 40 zamla net 23 bin 803 lira
Yüzde 45 zamla net 24 bin 653 lira
Yüzde 50 zamla net 25 bin 503 lira.”
Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.
Komisyon, yeni asgari ücret çalışmaları kapsamında aralık ayında belirlenen tarihlerde toplanıyor.
Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde ise başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.
Asgari ücret, halen bir işçi için aylık brüt 20 bin 2 lira 50 kuruş, kesintiler düştüğünde net 17 bin 2 lira 12 kuruş olarak uygulanıyor.
Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 23 bin 502 lira 94 kuruş. Bunun 20 bin 2 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 3 bin 100 lira 39 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 400 lira 5 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’nin başkenti Şam’da Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şara ile bir araya geldi. Hakan Fidan ve Ahmed Şara ortak basın açıklaması yaptı.
Bakan Fidan, 61 yıllık Baas rejimi tarafından katledilen tüm Suriyelileri, saygıyla anarak sözlerine başladı.
“Türk halkının selamlarını getirdim. Sizlere, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, en iyi dileklerini getirdim.” diyen Hakan Fidan, “14 sene boyunca, sevinciniz sevincimiz, üzüntünüz üzüntümüz oldu. Kardeşlik ve komşuluk hukuku, bunu gerektiriyordu. Bugün, Türkiye olarak, tarihin doğru tarafında yer almış olmanın mutluluğunu duyuyoruz.” vurgusunu yaptı.
Bakan Fidan, Suriye’nin en zor, en karanlık döneminin geride kaldığını, daha güzel günlerinin olacağının altını çizdi:
“Suriye’nin bütün etnik, dini ve mezhep grupları daha mutlu ve huzurlu olacak. Bundan sonraki süreçte, Suriye’nin geleceğini belirleyecek olan sizlersiniz. Suriye’nin güvenli, özgür ve müreffeh bir ülkeye dönüşmesi sizlerin sayesinde mümkündür. Bugün Şam’dayım, çünkü en dar günlerinizde olduğu gibi, bugün de sizleri yalnız bırakmayacağız. Türk halkı, Türk devleti ve Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan sizlerin her zaman yanında olacaktır”
Suriye’deki yeni yönetimin sözlerini hayata geçirebilmesi için fırsata ve imkana ihtiyacı olduğuna işaret eden Fidan, “Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması, Suriye’nin normalleşmesi ve ülkede güvenliğin sağlanması bakımından son derece mühimdir.” dedi.
Fidan, Suriye’nin yeniden inşası için de gerekli hazırlıklara bir an önce başlanması gerektiğini vurgulayarak, “Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü ve güvenli dönüşünü mümkün kılacak ortamın yaratılması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bu bakımdan, uluslararası toplum, yeni yönetime güçlü bir destek sağlamalıdır.” ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, Türkiye’nin Suriye’nin yanında olduğunu vurguladı:
“Suriyelilerin öncülüğü ve sahipliğinde, hiçbir dini veya etnik grubun dışlanmadığı, kapsayıcı
bir yönetim tesis edilmesi gerekmektedir. Herkesin barış içinde yaşadığı ve adaletin hakim olduğu bir ülke kurmak, yeni Suriye’nin en büyük başarısı ve geleceğinin teminatı olacaktır. Bu amaçları hayata geçirmek için, Suriye’de, devletin tüm fonksiyonlarıyla ayağa kaldırılması gerekiyor.”
Bakan Fidan, terör örgütü PKK/YPG’nin Suriye’de yeri olmadığını ve kendisini feshetmesi gerektiğini açıkladı:“Başta Arap ülkeleri olmak üzere, tüm uluslararası toplum Suriye’deki yeni yönetimle angaje olmalıdır. Zaman, ‘bekle ve gör’, dönemi değildir. Bir an önce harekete geçmeliyiz. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliği konusunda hiçbir tereddüt yoktur, asla da olamaz. Bugünkü görüşmemizde bu husustaki ortak irademizi teyit ettik. Bu vesileyle PKK/YPG’ye Suriye’de kesinlikle yer olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bugünkü toplantımızda, Suriye halkının PKK/YPG’yle mücadele konusunda ne denli kararlı olduğunu bir kez daha gördüm. PKK/YPG, bir an önce kendisini feshetmelidir. Baas karanlığından kurtulan Suriye, DEAŞ ve PKK’dan da temizlenecek.
İsrail’in, mevcut ortamdan faydalanarak Suriye’nin topraklarını gaspetmesine de kesinlikle
müsamaha gösterilemeyeceğini açıklayan Bakan Fidan, “İsrail, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli, bölgesel güvenliği daha fazla riske atmamalıdır. Uluslararası toplum, İsrail’in hukuksuz eylemlerine karşı somut bir tepki ortaya koymalıdır.” dedi.