40,2592$% 0.13
46,7280€% 0.07
53,9463£% 0.2
4.309,12%-0,18
3.335,67%0,36
10.222,02%-0,03
02:00
12 Kasım 2025 Çarşamba
Olay, 5 Kasım’da saat 09.30 sıralarında Irlamaz Refik Pınar Ortaokulu’nda meydana geldi. 8’inci sınıfta eğitim gören hafif düzey otizmli kaynaştırma öğrencisi B.U.U., okul müdürü B.G.’nin müdahalesi sonucu merdivenden düştü. Olay anı okulun güvenlik kamerasına yansırken, B.U.U yaralandı. Eve gidince durumu ailesine anlatan B.U.U., Turgutlu Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Aile, çocukları B.U.U.’nun tedavisinin ardından güvenlik kamerası görüntüleriyle birlikte jandarmaya giderek, okul müdürü B.G.’den şikayetçi oldu. Durumun bildirilmesi ile harekete geçen Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca adli soruşturma başlatıldı. B.U.U. için alınan adli muayene raporunda; hayati tehlikesinin bulunmadığı ve yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğu belirtildi.

TUTUKLANDI
Manisa’nın Turgutlu ilçesinde otizmli ortaokul öğrencisi B.U.U.’yu merdivenden iterek yaralanmasına neden olduğu iddiasıyla gözaltına alınan ve jandarmada komutanlığındaki işlemlerinin arından adliyeye sevk edilen okul müdürü Bekir Güçlü, çıkarıldığı mahkemece, ‘kendisini savunamayacak yaşta çocuğu kasten yaralama’ suçundan tutuklandı.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Güçlü’nün ifadesinde, “Öğrencimizi merdivenden inerken gördüğümde montundan – omzundan, tutarak niye derse girmediğini sordum. Küfürle karşılık verdi, kendini geriye doğru itti. Bir an da dengesini kaybedip merdivenlerden düşüp, yuvarlandı. İtme girişimim, kasıtlı bir hareketim yoktu. Kameraları farklı açılardan izlerseniz benim dediklerimi göreceksiniz” dediği öğrenildi.

İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü de olaya ilişkin idari soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında okul müdürü B.G.’nin açığa alındığı bildirildi. Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan adli soruşturma sürerken, okul müdürü B.G.’nin işlemlerinin sürdüğü bildirildi. Öte yandan B.U.U., hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildi.
BAKAN TUNÇ’TAN AÇIKLAMA
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, okul müdürünün gözaltına alındığını ve soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bakan Tunç sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı;
“Manisa’nın Turgutlu ilçesindeki bir okulda otizmli evladımıza uygulanan şiddet asla kabul edilemez. Hepimizi derinden üzen olayla ilgili Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal soruşturma başlatılmış olup, okul müdürü gözaltına alınmıştır.
Otizmli çocuklarımız ve özel gereksinimli bireylerimiz, toplumumuzun en hassas kesimleridir ve hepimize emanettir.
Onlara uzanan her haksız el, hukuken ve vicdanen karşılıksız kalamaz.”

EĞİTİM SENDİKALARINDAN AÇIKLAMA

Öte yandan Eğitim-Bir-Sen, Türk Eğitim-Sen, Eğitim-İş ve Eğitim-Sen üyeleri Turgutlu Adliyesi önünde bir araya geldi.
Sendikalar adına açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen Turgutlu Şube Başkanı Engin Ömeroğlu, olayın tüm yönleriyle araştırılmasını, soruşturma sonucunun beklenmesini ve masumiyet karinesine riayet edilmesini istedi.
Öğretmen ve idarecilerin çocukların güvenliği için özveriyle çalıştığını dile getiren Ömeroğlu, yaşanan bu olaya sağduyu ile yaklaşılması gerektiğini ifade etti.
‘Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı’ suçundan tutuklanan AKP’li Furkan Bölükbaşı, savcılık ifadesinde paylaşımı kendisinin yapmadığını söyledi. AKP’nin içinde büyüdüğünü “17/25 Aralık ve 15 Temmuz hain darbe girişimlerinde tereddütsüz bir şekilde Cumhurbaşkanımızın yanında yer aldım. 15 Temmuz hain darbe girişiminde Vatan Emniyet ve İBB önünde üzerime mermiler yağarken darbecilerle fiziksel olarak mücadele ettim” dedi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Furkan Bölükbaşı’nın sosyal medya platformunda, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik yaptığı paylaşıma ilişkin, ‘Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı’ suçundan re’sen soruşturma başlattı.
Gözaltına alınan Furkan Bölükbaşı tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmesinin ardından tutuklandı.
Bölükbaşı’nın ifadesi şu şekilde:
“Siber suçların tespit ettiği araştırma raporunda yer alan ekran görüntüsündeki tespit saati 17.15 tir oysa savcılığın tespit ettiği ekran görüntüsünün saati ise 15.17’dir. Bu anlamda araştırma raporundaki tespit hatalıdır. Yine siber suçların araştırma raporunda bahse konu ekran görüntüsünün saati 17.15 olarak belirtilmesine rağmen bu ekran görüntüsü birçok kez siber suçların tespit ettiği saatten önce birçok X kullanıcısı tarafından paylaşılmıştır. Bu iki durum arasında yaklaşık 2 saat bulunmaktadır.
Bahse konu mecranın niteliği gereği bir paylaşım yapılmadan önce ekran görüntüsü alınarak bu paylaşım yapılamaz. Savcılığın tespit ettiği ekran görüntüsünde bir ‘Omerdumgiriz’ isimli bir kullanıcının paylaşımının alıntılandığı görülmektedir. Ancak siber suçların tespitinde böyle bir alıntılama bulunmamaktadır.
Ayrıca yine savcılığın tespit ettiği ekran görüntüsünde diğer bütün X paylaşımlarında olduğu gibi görüntülenme sayısı görülmektedir. Ancak siber suçların araştırma raporunda bu hususta bulunmamaktadır. Yine siber suçlar tarafından yapılan tespite ait url adresinin bir tarayıcıya girildiği zaman ‘burada görecek bir şey yok. Henüz…’ şeklinde ibare ile karşılaşılmaktadır. Oysa eğer bu urlye bağlı bir paylaşım yapılmış olsaydı tarayıcıya bu url girildiği taktirde ya paylaşımın kendisi görüntülenirdi yada silinme durumunda “bu gönderi silindi ” uyarısı belirirdi. Bu nedenlerden ötürü siber suçların tespitine katılmıyorum. Ve bu tespitin sonradan üretilmiş olduğunu düşünüyorum.”
2007 yılından bu yana AKP içerisinde gönüllü olarak faaliyetlerde bulunduğunu söyleyen Bölükbaşı, şunları söyledi:
“17/25 Aralık ve 15 Temmuz hain darbe girişimlerinde tereddütsüz bir şekilde Cumhurbaşkanımızın yanında yer aldım. 15 Temmuz hain darbe girişiminde Vatan Emniyet ve İBB önünde üzerime mermiler yağarken darbecilerle fiziksel olarak mücadele ettim. Bu çizgim hiç değişmedi. Hatta çok yakın zaman önce bir tanesi 30 Ağustos resepsiyonu olmak üzere sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesine davet edildim. Ayrıca annem Fatma Köse 2007-2009 yılları arasında Ak Parti Kırıkkale Kadın Kolları İl Başkan Yardımcılığı,2009-2014 yılları arasında ise Ak Parti Ankara İl Yönetim Kurulu Üyeliği ve İl Başkan Yardımcılığı, 2014 den günümüze kadar ise Ak Parti Ankara İl Yönetim Kurulu Üyeliği yapmıştır ve görevine devam etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Partisi olan AK Parti’nin siyasi mücadelesi içerisinde büyüdüm. Buralarda bulundum. Geçmişten bu yana çizgimin net olmasından ötürü yani Cumhurbaşkanımızı savunduğumdan ötürü bana yönelen birçok eylemle alakalı çeşitli savcılıklara on binlerce hakaret, tehdit ve iftira suçları kapsamında suç duyurularında bulundum.
Bu geçmişimin göz önüne alınarak değerlendirme yapılmasını talep ediyorum. Kesinlikle böyle bir paylaşım yapmadım. Bununla anılmak ve böyle bir iddiayla muhatap olmak dahi beni üzer ve utanç duygusuna sürükler. Ayrıca savcılığın tespit ettiği ve soruşturmaya konu ekran görüntüsünün paylaşıldığı hesap olan Muhbir isimli X hesabının kurulduğu günden bu yana Cumhurbaşkanımıza hakaret ve iftira içerikli paylaşımları mevcuttur, hatta bu hesabın yöneticileri bu eylemlerinden dolayı adli süreçlerde çeşitli cezalar da aldılar. Bu ve bunun gibi sayfaların sanki Cumhurbaşkanımızın hakkını ve hukukunu savunuyormuş gibi paylaşım yapmaları ve bu paylaşımlarında beni hedef göstermeleri de soruşturmada geçen ekran görüntüsünün kurmaca olduğunu ispat etmektedir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.”
Ne olmuştu?
AKP’ye yakınlığıyla bilinen sosyal medya kullanıcısı Furkan Bölükbaşı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik bir paylaşımı alıntılayarak, “Menderes’in sonunu Kemalizme yaptığı şirinlikler getirmişti. İnşallah Müslümanların mevcut iktidarı da aynı akıbete uğramadan kendine çeki düzen verir” yazdı. Sosyal medyada kısa sürede gündem olan Bölükbaşı, paylaşımını kaldırdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise Bölükbaşı hakkında “Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiili Saldırı (Tehdit)” suçlamasından re’sen soruşturma başlattı. Bölükbaşı, gözaltına alındı ardından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Furkan Bölükbaşı, bir sosyal medya kullanıcısının “10 Kasım 2025 tarihli M.Kemal’in ölüm yıldönümü resmi merasimini biraz takip ettim. Tayyip Erdoğan ile Adalet ve Kalkınma Partisine hikmet-i ilahiye gereği çok sağlam bir yenilgi tattırılacağı kanaatim kuvvetlendi…” şeklindeki paylaşımını alıntılayarak, “Menderes’in sonunu Kemalizme yaptığı şirinlikler getirmişti. İnşallah Müslümanların mevcut iktidarı da aynı akıbete uğramadan kendine çeki düzen verir” yazdı.

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde meydana gelen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı kozmetik fabrikası yangınıyla bağlantılı olarak 7 kişi tutuklandı.
Adalet bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından duyurdu.
Tunç, “Kocaeli ilimizin Dilovası ilçesinde 6 vatandaşımızın hayatını kaybettiği iş yeri yangınıyla ilgili olarak, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen adli soruşturma kapsamında;
7 şüpheli Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmış,
4 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiştir.
Adli soruşturma çok yönlü ve titizlikle devam edecektir. Yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum.” dedi.

NE OLMUŞTU?
Dilovası ilçesi Mimar Sinan Mahallesi’ndeki bir kozmetik fabrikasında, cumartesi günü saat 09.00 sıralarında yangın çıkmıştı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edilmiş, yangın itfaiyenin müdahalesiyle söndürülmüştü. Faciada, işçilerden Şengül Yılmaz (55), Tuğba Taşdemir (18), Nisa Taşdemir (17), Cansu Esatoğlu (16), Esma Dikan (65) ve Hanım Gülek (65) hayatını kaybetmişti. Yangında yaralanan 1’i ağır 7 kişi ise ilk müdahalelerinin ardından hastanelere kaldırılarak tedavi altına alınmıştı.
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı Güllü’nün ölümünün intihar mı, kaza mı, yoksa cinayet mi olduğuna dair tüm ihtimalleri yeniden değerlendirmeye aldı. Evdeki kameraların dip seslerinin incelenmesi için kayıtlar TÜBİTAK’a gönderildi.

Başsavcılık, TÜBİTAK’tan seslerin iyileştirildikten sonra karşılaştırılıp kimlik tespiti yapılmasını ve konuşmaların analiz edilmesini talep etti. Sanatçı Güllü’nün Yalova’daki dairesinde 6. kattan düşerek ölmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada önemli bir gelişme yaşandı.

Soruşturmayı yürüten Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, olay gecesine ait kamera görüntülerini daha önce Bursa Adli Tıp Kurumu ile Emniyet Kriminal Daire Başkanlığı’na göndermişti. Her iki kurum da görüntülerde ses analizi, hareket analizi, zaman senkronizasyonu ve dış müdahale ile itilme olasılığı üzerinde ayrıntılı inceleme yapıyor.Elde edilen verilerin, fiziksel delillerle karşılaştırılarak olayın oluş şekline ışık tutması bekleniyor.

BAŞSAVCILIĞIN ÜÇ KRİTİK TALİMATI
Sabah’tan Abdurrahman Şimşek’in haberine göre, soruşturmanın ses kayıtları ayağı ise 3 Kasım tarihinde yeni bir aşamaya taşındı. Başsavcılık, elde edilen ses kayıtlarını TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi Başkanlığı’na gönderdi. Başsavcılığın TÜBİTAK’a ilettiği yazıda üç kritik talimat yer aldı.

Bu talimatlar arasında sesleri iyileştirilip kayıt kalitesinin artırılması, seslerin karşılaştırılıp kimlik tespiti yapılması ve konuşmaların analiz edilmesi yer aldı. Hangi sesin kime ait olduğuyla ilgili de detaylı çalışma yapılmasının ardından konuşmaların açık dökümünün tape şeklinde çıkarılarak rapor halinde Başsavcılığa sunulması da istendi.
DELİL NİTELİĞİ TAŞIYACAK
TÜBİTAK’tan gelecek analiz raporu, Bursa Adli Tıp’ın teknik tespitleriyle birlikte değerlendirilecek. Üç kurumdan alınacak sonuçlar, olayın intihar, kaza veya dış müdahale olup olmadığını belirlemede delil niteliği taşıyacak.
Kastamonu Bozkurt’ta 43 yaşındaki Huriye Helvacı ile 5 yaşındaki oğlu Osman, 2 Kasım günü kayıplara karıştı. 9 gündür arama çalışmalarına rağmen anne ile oğlundan hala bir iz bulunamadı.

Tüm Türkiye’nin merakla takip ettiği gizemli olay, Müge Anlı ile Tatlı Sert programına katıldı.Huriye Helvacı’nın eşi Bayram Helvacı, “Eşimin kaybolmadan önce eski eniştem Mustafa Uzun ile görüştüğünü öğrendim” açıklaması yaptı.
ESKİ ENİŞTE CANLI YAYINDA
Bunun üzerine iddiaların odağındaki eski enişte, canlı yayına katıldı. Huriye Helvacı’nın görümcesinin eski eşi Mustafa Bey, kaybolmadan birkaç gün önce Huriye Helvacı ile görüştüklerini belirterek, “Arada nasılsın diye arardı, kaybolmasıyla hiçbir ilgim yok” ifadelerini kullandı.

EKİM’DEN SONRA SAMİMİ OLDUK. 12 GÜN BOYUNCA…
Evinde kadavra köpekleriyle arama yapılan Mustafa Uzun, “24 Ekim’den sonra samimi olduk. 12 gün boyunca görüştük. 2 gün 20 kilometre yürüyüş yaptık. Oğlu Osman da yanında oluyordu. Telefonla konuşuyorduk. Benimle dertleşiyordu, ailesiyle ilgili durumları anlatıyordu” ifadelerini kullandı. Uzun, Helvacı’nın kaybolduğu gün de telefonda görüştüklerini anlattı.
“AĞABEYİN MUSTAFA İLE GÖRÜŞTÜĞÜMÜ BİLİYOR”
Huriye Helvacı’nın görümcesi ise canlı yayında “24’ünden önce 2 kere yürümüşler. Onları görenler olmuş. Bir gün sonra benim yanıma geldi yengem kaybolmadan 4-5 gün önce. Yengem kendisi bana söyledi eski eşimle görüştüğünü. Ağabeyin zaten biliyor dedi bana” açıklaması yaptı.

EŞİ BU SAMİMİYETİ BİLİYOR MUYDU?
Huriye Helvacı’nın eşi Bayram Helvacı ise durumu bilmediğini söyledi. “Ben anlam veremiyorum. Sakinleştiriciyle duruyorum” dedi.

SON SİNYAL KAYBOLDUKTAN 2 GÜN SONRA ALINDI!
Öte yandan programda Huriye Helvacı’nın cep telefonuyla ilgili de bilgi paylaşıldı. Öyle ki 2 Kasım’da kaybolan Helvacı’nın cep telefonundan son sinyalin 4 Kasım Salı günü saat 05.30’da alındığı ortaya çıktı.

KAHREDEN HABER GELDİ! SON SİNYALİN ALINDIĞI BÖLGEDEKİ GÖLDE…
Kastamonu Bozkurt’ta 2 Kasım’da annesiyle birlikte kaybolan Osman’ın cansız bedenine ulaşıldı. A Haber Muhabiri Mahmut Erdoğan, Osman’ın cansız bedeninin bulunduğu yerle ilgili detayları paylaştı. Erdoğan, “Aslında daraltılmış baz çalışmasının yapıldığı noktadayız. 1 kilometreye kadar daraltılarak gelindi. Köseali köyünün telefondan son sinyalin alındığı yerde burada bir göl var burada Osman’ın cansız bedeni o göl kenarında dronelar tarafından tespit edildi. Anne Huriye Helvacı orada mı burada bir güvenli nokta oluşturuldu. Jandarma ve komando timleri arama yapıyor. Burası anne ile oğlunun kayboldukları köyün hemen alt kısmındaki bir nokta. Anne ve oğlunun güvenlik kameralarına yansıyan bir görüntüsü vardı. O görüntüdeki yerin hemen alt kısmı. Oraya geldiklerinde bu noktada ne oldu? Burada orman kesim alanı var. Neden bu güzergaha gittiler ya da birileri mi götürdü bu araştırmayla ortaya çıkacak” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Kastamonu Valiliği, acı olayla ilgili açıklama yaptı. Kastamonu Valiliği’nden yapılan yazılı açıklama; “İlimiz Bozkurt ilçesine bağlı Köseali köyünde 02.11.2025 tarihinden itibaren kayıp olarak aranan Huriye Helvacı ve Osman Yaşar Helvacı’nın bulunması için yürütülen çalışmalarda, 11.11.2025 Salı günü saat 12.20 civarında Köseali köyündeki dere yatağında Osman Yaşar Helvacı’nın cansız bedenine ulaşılmıştır. Anne Huriye Helvacı’yı arama çalışmaları sürdürülmektedir” denildi.

KAYNAK: MÜGE ANLI İLE TATLI SERT (Sabah Gazetesi)